Birkaç hafta önce İstanbul’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Orman Forumu’nun 10. Oturumunun açılışı ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın orman kaybının durdurulması konusunun ciddiye alınması yönünde küresel topluluğa yaptığı ateşli çağrı ile ilgili bir blog yazısı yazmıştım. Başbakan Erdoğan bu çağrıyı alışılmadık bir şekilde iklim değişikliği veya biyolojik çeşitlilik kaybı ile ilgili endişelere herhangi bir atıfta bulunmadan yapmıştı; bunun yerine basit bir şekilde “bunu ahlaki sorumluluk gereği gerçekleştirmemiz gerekiyor” demişti.
Erdoğan konuşmasında "İnsanlığın karşı karşıya olduğu küresel tehditler ‘bana ne başkasından’ deme lüksünü ortadan kaldırıyor’” demiş ve eklemişti: “Biz sadece gövde taşıyan, gövdesinin üzerine kafa, o kafanın içinde beyin taşıyan fizyolojik varlıklar değiliz. Biz kalp, ruh ve vicdan taşıyoruz.”
Peki günlerce süren tartışmaların ve müzakerelerin sonucunda BM Forumu neyi başardı? Forum, Erdoğan’ın çağrısına karşılık verdi mi?
Her ne kadar bunu hemen görmek mümkün olmasa da, bu soruların cevabı tek kelime ile “evet”. Parantez içinde ifade edilen metnin neticede daha açık bir anlayışa ve somut eyleme yol açtığı bu tip müzakerelerde görüşlerin birbirine yavaş bir şekilde yakınlaşması her zaman belirgin bir şekilde gözlemlenemeyebilir.
Forum sonrası ormanların görünümü
↧
↧
Trending Articles
More Pages to Explore .....